
Nazım Hikmet: Türk Şiirinin Önderi
Hayatı ve Erken Yılları:
Nazım Hikmet, 20 Kasım 1902'de Selanik'te doğdu. Babası Hikmet Bey, annesi ise Celile Hanım'dır. Ailesi, onun eğitimine büyük önem verdi ve küçük yaşlardan itibaren edebiyatla ilgilenmesini sağladı. 1919’da İstanbul’daki Harp Okulu'na yazıldı fakat daha sonra edebiyat ve sanatla ilgilenmeye başladı.
Şiirlerinde Toplumsal Konular:
Nazım Hikmet'in şiirleri, Türk şiirinin geleneksel biçimlerinden oldukça farklıdır. Şiirlerinde toplumsal sorunlara, insan haklarına, özgürlüğe ve eşitliğe sıkça değinmiştir. Modern Türk şiirinin öncüsü kabul edilen Nazım, serbest ölçü ve çağdaş dil kullanımı ile edebiyatımıza yenilik getirmiştir.
Siyasi Hayatı ve Sürgün:
Nazım Hikmet, sosyalist bir dünya görüşünü savunmuş ve bu nedenle 1938’de tutuklanmış, 1950’de Sovyetler Birliği’ne sürgün edilmiştir. 1951’de Türkiye Cumhuriyeti tarafından vatana ihanet suçlamasıyla mahkum edilmiştir.
Eserleri ve Mirası:
Eserlerinde insan hakları, eşitlik ve özgürlük temasını işleyen Nazım Hikmet, "Kuvâyi Milliye Destanı", "Memleketimden İnsan Manzaraları", "Piraye'ye Mektuplar" gibi önemli şiir kitaplarının yanı sıra, tiyatro oyunları ve denemeler de yazmıştır. Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir ve eserleri dünya çapında geniş bir okur kitlesine ulaşmıştır.
Nazım Hikmet'in Son Yılları ve Ölümü:
Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963'te Moskova'da hayatını kaybetmiştir. Ölümünün ardından, Türkiye'de onun adına birçok etkinlik, dergi ve yayın yapılmıştır.
Nazım Hikmet'ten Bir Dize:
"İnsan en çok sevdiklerine benzer, ben de sana benziyorum."